4 Şubat 2015 Çarşamba

Röportaj: Geza Schoen

Parfüm dünyasının dahi çocuğu kim diye sorsalar hiç düşünmeden Geza Schoen derim. Klasik parfüm anlayışını yerle bir eden, kimilerinin “parfüm” olarak kabul etmediği tasarımlar yapan, bana göre ise başyapıtlara imza atan bir büyücü Geza. Büyücü diyorum çünkü parfümleri sihirli!

Sanal ortamdaki Escentric Molecules konu başlıklarında tartışmalar devam ederken tüm merak ettiklerimin cevabını birinci ağızdan öğrenmek istedim. Geza ile örnek olay niteliğindeki pazarlama stratejilerinden, sihirli tasarımlarından ve parfüm dünyasını sallayacak yeni markasından konuştuk.

Fotoğraf: Sandra Ludewig - www.sandraludewig.com

Berkan: Röportaj teklifimi kabul ettiğin için teşekkür ederim Geza. Ülkemizde daha önce bulunup bulunmadığından ve Türkiye hakkında neler düşündüğünden bahseder misin?

Geza: Üç yıl önce ülkenizde bulunmuştum. Bir hafta sonu boyunca sadece İstanbul’un bazı yerlerini gördüm. Şüphesiz büyüleyici bir yer.

Berkan: Parfüm endüstrisindeki ilk bilinen tasarımın olan Diesel - Diesel’in ardından kariyerinde beş yıllık bir ara var. Sonrasında Clive Christian ile birlikte çalışman nasıl gerçekleşti?

Geza: Aslında ara yok. 1995 yılında çalışmak için Arjantin’e sonra sırasıyla Singapur ve Londra’ya gittim. Bu ülkelerde çalıştığında bir sonraki Diesel parfümünü ya da benzer ayarda bir parfüm yapamıyorsun. Bana seyahat ve yurtdışında çalışma şansı veren yerel firmalarla çalıştım ve bu şahaneydi. 90’lı yılların sonunda Londra yakınlarında bir kasaba olan Marlow’da Haarman ve Reimer için çalışırken şubemize bir kadın geldi ve Clive Christian adında biri için 6 parfüme ihtiyaçları olduğunu söyledi. Londra’da olan ve iş anlamında benden sonra gelen Patricia Choux; iki feminen ve bir maskulen parfüm tasarladı, ben de iki maskulen ve bir feminen parfüm tasarladım. Sonuç olarak gerçek anlamda markayla bir işbirliğimiz olmadı. Sadece onlar için ısmarlama 6 parfüm tasarladık.

Berkan: Parfüm tasarlama sürecinden ve markaların bu sürece ne kadar müdahale ettiğinden bahseder misin?

Geza: Bu tamamen markanın yeni kreasyonundaki konsept yaklaşımına bağlı. Sana nereden başlayacağın hakkında fikir veren, markanın müşterilerini tanıtan bir bilgilendirme yapılması ideal olandır. En iyisi de tasarımcı veya sorumlu ekibin tasarım süreci boyunca seninle beraber çalışmasıdır. Bazen de sadece tek bir kelime yeterli oluyor. Örneğin burada yani Almanya’da bir mücevher tasarımcısı olan Saskia Diez benden iki parfüm tasarlamamı istemişti ve bana sadece “gümüş” ve “altın” dedi. Bu yeterliydi.


Berkan: Tek bir markayla çalışmayı seçecek olsaydın bu hangisi olurdu ve neden?

Geza: Bunun benim kendi markam, Escentric Molecules olacağı açık.

Berkan: Neredeyse bütün tasarımlarını denedim ve birçoğu da koleksiyonumun birer parçası. Eğer günün birinde modern parfümerinin gelişimi ile ilgili bir şeyler yazacak olsaydım, mihenk taşları senin tasarımların olurdu. Alçakgönüllülüğü bir kenara bırakırsan bunun hakkında ne söyleyebilirsin?

Geza: Bunu duymak beni gururlandırdı ve bu tam da bizim ulaşmak istediğimiz şey. Klasik koku yapısı anlayışından uzakta belirgin olarak farklı ve daha modern parfüm çözümlerine doğru yönelmek… Herhangi bir iyi parfümörün bunu şimdiye kadar yapabileceğine fazlasıyla ikna olmuş durumdayım ancak parfümör, parfüm evlerinin hala işlemeye devam ettiği klasik yapıya sıkışıp kaldıysa bunu yapamaz. Ben kendimi olabildiğince bu endüstriden uzaklaştırmaya ve parfüm hakkındaki paradigmalarımı yıkmaya zorladım.

Berkan: Sentetik hammaddeleri harikulade kullanıyorsun. Şu ana kadar Iso E-Super, ambroxan ve vetiveryle acetate’ı kitlelerle tanıştırdın. Geriye kalan bir gizli silahın daha var mı?

Geza: Evet var! Korkarım bundan fazlasını açıklayamam. Yakında göreceksin!

Berkan: Seçim yapmak gerçekten zor ama Ormonde Jayne - Ormonde Man & Woman ikilisi ve Clive Christian X benim için öne çıkıyor diyebilirim. Peki ya senin kendi tasarımların arasından favori parfümlerin neler?

Geza: Favori parfümümün henüz çıkmadığını düşünüyorum fakat çok kısa bir süre içinde piyasada olacak. Bize üç ay ver… Mark Buxton, Bertrand Duchaufour ve ben ortalığı sallayacak yeni bir niş markayla geliyoruz (Geza inanılmaz değerli bir bilgi verdi…)!

Bahsettiğin üç parfüm de oldukça özgün tasarımlar. Sadece X for Men’i Clive Christian’a verdiğim için pişmanım. Tasarımcılarıyla çok az, hatta hiç iletişimi olmayan bir marka böyle bir parfümü hak etmiyor. Linda’nın (Linda Pilkington - Ormonde Jayne) bütün parfümlerinin üzerinde çalışmak harika çünkü istediğini yapmakta tamamen özgürsün. (daha da sevmiyorum Clive Christian’ı… Geza’yı sinirlendirmişler!)

Fotoğraf: Berkan Başoğlu - instagram.com/gurmekokular

Berkan: Neredeyse hiçbir parfümüm Escentric 01 ve Molecule 01 kombinasyonu kadar çok iltifat toplamıyor. İkilinin yarattığı harika bir aura var ve yakına kim gelirse büyüleniyor. Yoksa Patrick Suskind’in “Perfume” romanındaki gibi bir parfüm mü yaratmaya çalışıyordun?

Geza: Grenouille’in esansı bir fantazi. Feromonal etkileşimin astronomik karmaşıklığını kimyasal ve biyolojik olarak nasıl anlayabileceğimiz hala yıldızlarda saklı. Bu konudaki kanaatim ise; hayatım boyunca bunu gerçekleştirdiğimi hayal bile edemeyeceğim yönünde. Vücudumuzun diğer bölümlerinden farklı olarak, burnumuzun nasıl çalıştığını tamamen anlamamız, ancak sosyal etkileşimlerimizin yardımıyla gerçekleşebilir. Dolayısıyla Suskind’in kahramanının kokusunun kopyasının yakın zamanda elde edilebileceğini düşünmüyorum. Buna rağmen Molecule 01’in vomero koku organında fiziksel bir etkiye sahip olduğu kabul edilebilir. Koklama duyusuna ait sistemi bir yana bırakırsak; bu durumun bir benzeri, feremonal faaliyetlerimiz için de geçerli. Değerli Alman koku araştırmacısı Hanns Hatt’ın, birlikte davet edildiğimiz bir paralel oturumda ifade ettiği gibi, Iso-E Super vomeronasal organımızı gıdıkladığı için bu kadar başarılı bir ürün oldu. Umarım haklıdır!


Berkan: Escentric Molecules bana göre gerçek bir pazarlama başarısı. Göreceli olarak yüksek fiyat etkiletli, sade şişelerde tek notadan oluşan parfümler delilik gibi görünüyor ama bunu başardın! Tüm bu konsept sana mı ait yoksa bir pazarlama ekibiyle birlikte mi çalışıyorsun?

Geza: Tüm bunları yapan bir avuç kişiyiz. Bir grafik tasarımcı, satışlarla ilgilenen bir hanımefendi, ürün süreçleriyle ilgilenen biri, bir muhasebeci ve ben.

Berkan: Birbirini tamamlayan parfümler yapma fikri nasıl ortaya çıktı? (Escentric Molecules parfümleri Molecule ve Escentric olarak iki farklı şekilde pazarlanıyor)

Geza: 17-18 yaşlarımdayken erkek arkadaşlarımın çoğu çok tatlı, ağır ya da gereğinden çok meyveli olduğunu düşündükleri için parfüm kullanmazlardı. Iso E-Super’i ilk kokladığımda jeton düşmüştü. Böylelikle neden önceden birçok parfümü sevdiğimi anladım. Neredeyse Iso-E Super’in içeriği, beğenime benim yerime karar veriyordu. Sonraki adım devam etmek için oldukça basitti… 1990 yılının sonbaharında Iso-E Super’ı kullanması için bir arkadaşıma verdim ve şehirdeki en sevdiğimiz bara gittik. Bir kadının gelip de “kim bu kadar güzel kokuyor?” demesi 10 dakika aldı. İltifat eden kadın, Tresor ve Fahrenheit kullandığını söylemişti. İkisi de tamamen ayrı uçta parfümler olmasına rağmen ortak noktaları %20 hatta %25 oranında Iso-E Super barındırmalarıydı. Sanırım parfümlerimin temeli atılmıştı… Escentric serisini paralel parfümler olarak sunmak için bahsi geçen molekülleri geleneksel yaklaşımla nasıl ele aldığımı gösterdim. Örneğin üst nota ve misk gibi balzamik içerikler kullandım. Oldukça tekdüze ilerleyen yapıda basit olanı (Molecule) veya biraz daha “parfüm” gibi olanını (Escentric) seçebilirsin.


Berkan: Molecule 1 ve Molecule 2’yi favori parfümlerimle birlikte kullanmaya bayılıyorum. İkilinin parfümlerin etkisini daha da arttırdığına inanıyorum. Aslına bakarsan parfümleri tasarlayan kişiden onay almak için söyledim bunu :) Doğru yolda mıyım?

Geza: Her iki ürünün tek başlarına anlam ifade ettiklerini düşünsem de parfümleri karıştırmana ya da beraber kullanmana engel olmam. Escentric ve Molecule’ü beraber kullanarak temelde içeriğinde %65 oranında Iso-E Super olan Escentric 01’e biraz daha fazla Iso E-Super eklemiş oluyorsun. Bence kesinlikle sakıncası yok.

Berkan: Escentric Molecules serisi için kapak kullanmamayı “kolaylıkla tercih edilebilsin ve her zaman kullanılabilsin” diye seçtiğini okumuştum. Escentric Molecule serisi gerçekten de kararsız kaldığımda kullanmayı tercih ettiğim güvenli parfümler. Ancak Kinski’nin onlardan farklı olarak, kullanmak için belirli bir modda olunması gereken parfümlerden olduğunu düşünüyorum. Buna göre, Kinski’yi kapaksız yapmanın nedeni diğer parfümlerinde uyguladığın pazarlama stratejisine bağlı kalmak mı yoksa onu da Escentric Molecules serisi gibi “rahatlıkla kullanılabilen” bir parfüm olarak mı görüyorsun?

Geza: Hayır. Kapak kullanmıyoruz çünkü kötü görünüyorlar! Hem pratik bir yönlerini görmüyorum hem de ürünlerimiz minimalistik bir konsept üzerine kurulu. Ürünlerimizin 30ml alüminyum kaplı versiyonlarını çıkardık ve seyahat edenler için koleksiyona mükemmel bir ekleme oldu. Kinski gerçekten de oldukça kavramsal bir parfüm. Adamın kendisiyle dolu (ünlü aktör Klaus Kinski’den bahsediyor)! Nişin de nişi (tam olarak böyle dedi :)) bir parfüm ve Escentric Molecules yaklaşımıyla pek ilgisi yok.

Fotoğraf: Berkan Başoğlu - instagram.com/gurmekokular

Berkan: Birisi hakkında düşünmek ve tasarım yapmak kreatif direktör kiralamaya benziyor. Kinski’nin ardındaki konseptten bahseder misin?

Geza: Adamı al ve şişenin içine koy… Deri, hayvansal notalar, belli belirsiz bir deniz notası, uyuşturucular, şarap ve adrenalin!

Berkan: Ormonde Man kritğimde parfüm için “yeni açılmış kalemle erkeğin portresini çizmek” yazmıştım. Ormonde Man’in oldukça sıra dışı bir parfüm olduğunu düşünüyorum. Ne istediğini Linda Pilkington mı tarif etti, yoksa tasarım sürecinde tamamen özgür müydün?

Geza: Linda’nın tüm parfümleri ortaklaşa yaratıldı. Tasarım sürecinde oldukça yakın çalıştık. Ormonde Man, “black hemlock absolute” (kuzey Amerika’da yeşiten bir ağaç) üzerine kurulu bir tasarım ve Ormonde Woman için de aynısını kullandık.


Berkan: Biehl için yaptığın tasarımların sanal ortamda hak ettiği değeri görmediğini düşünüyorum. Oysaki GS02 ve GS03 dâhice tasarlanmış parfümler. Bu durum canını sıkıyor mu?

Geza: Hahah hayır, hiç de değil. Kontrol edemeyeceğim bir durum için neden canımı sıkayım? Bu arada GS01’i de tekrar dene. Parfümün tatlı bir hikâyesi var. Güneydoğu Asya’daki ve 90’lı yıllarda Singapur’da çalıştığım dönemdeki seyahatlerimin anılarını içeriyor temel olarak. Ferah/baharatlı ve kremsi notaların, bir fiske Molecule 01 ile harmanlandığı olağandışı bir kombinasyon.

Berkan: Gourmand veya Arap tarzı oud kullanımı olan trendy parfümler tasarlamıyorsun (çok da iyi yapıyorsun). İlerde bir tane görür müyüz?

Geza: No gourmands, no oud (çevirseydim etkisini kaybederdi :)).


Berkan: Sırada röportajlarımın klasik soruları var. Kendi tasarladıkların dışında en sevdiğin parfümler nelerdir? En iyi 5 listeni öğrenebilir miyim?

Geza: Alliage (Estée Lauder), No. 19 (Chanel), Feminite du Bois (Shiseido), Giorgio (Giorgio Beverly Hills), Anais Anais (Cacharel), Jil Sander Man I - Man Pure (en iyi deri parfümü olduğunu belirtiyor), Eau Sauvage (Christian Dior) ve Anteaus (Chanel).

Berkan: Hangi parfümü tasarlamış olmayı dilerdin?

Geza: Bu soruyu hiçbir zaman cevaplamıyorum. Üzgünüm…

Berkan: Bugün hangi parfümü kullandın?

Geza: Bu soruyu da cevaplamıyorum.

Berkan: Cevapların için teşekkür ederim. Son soru geliyor! Escentric Molecules ülkemizde oldukça popüler ve markan günden güne daha çok dikkat çekiyor. Türkiye pazarından beklentilerin nedir?

Geza: Diğer ülkelerde olduğu gibi Escentric Molecules’un Türk insanını mutlu edecek ve birbiriyle tanışmasını sağlayacak (!) potansiyeli var. Eğer bir parfüm, insanın yabancı birine duyduğu sempatiyi ifade etmesi için ona yardımcı olabiliyorsa, bu inanılmaz!

2 yorum

  1. La Via Del Profumo by Abdessalaam Attar'ı hiç duydunuz mu?Parfümlerini çok merak ediyorum,özellikle Milano Caffe'yi.

    YanıtlaSil
  2. Markadan haberdarım ama daha önce hiç denemedim. Doğal parfüm hadisesini kendime yakın bulmadığımdan, La Via Del Profumo denemek için uğraş verdiğim markalardan olmadı.

    YanıtlaSil

© Gurme Kokular - Niş Parfüm Yorumları / Röportajlar / İzlenimler
Maira Gall