22 Mayıs 2017 Pazartesi

Nishane - Hacivat

Yeni ürünün pazarlanmasındaki kilit noktalardan biri “üstün olan yanların ortaya çıkarılması” dır. Başarıya ulaşan marka veya ürünler incelendiğinde; alanlarında öncü oldukları, tüketiciye sağladıkları asıl faydayı maksimize ettikleri, müşteri ile duygusal bir bağ kurdukları ya da kökenlerinden gelen mirası iyi kullandıkları görülür. Özellikle üretilen ürünün büyük değişiklikler gösteremeyeceği sektörlerde, müşteri ile kurulan duygusal bağ ve tarihçenin doğru kullanımı büyük önem kazanır.


Nishane, Murat Katran ve Mert Güzel öncülüğünde 2015 yılında dünyaya açılarak ülkemizi temsil etmeye başlayan ilk Türk niş parfüm markası. İlk günden beri ülkemizin sahip olduğu kültürel mirası en iyi şekilde kullanan parfüm evinin yeni koleksiyonu, ilhamını ve ismini 17. yüzyıldan beri kültürümüzün önemli bir parçası olan Gölge Oyunu’ndan alıyor. Görücüye çıktığı Esxence 2017 fuarından beri oldukça ilgi gören Karagöz, Hacivat ve Zenne arasından favorim, şimdiye kadar Nishane’nin imza attığı belki de en sofistike tasarım olan Hacivat.

Nishane ile eşzamanlı olarak adını duyuran parfümör Jorge Lee imzalı Hacivat, turunçgiller ve ananasla şahane bir başlangıç yapıyor. Turuncu ve sarı meyvelere, resmi notalarda açıklanmayan ve kırmızı meyveleri andıran akorlar eşlik ediyor. Belki de kader arkadaşı (cami inşaatının geç bitmesinden sorumlu tutulan Karagöz ve Hacivat, padişahın emriyle idam edilir) Karagöz’ün temasını oluşturan hüzünlü üzümden bulaşmıştır Hacivat'ın da formülüne.

Hacivat sahneye çıkar çıkmaz seyircilerden “seni bir yerden gözüm ısırıyor” fısıltıları duyulmaya başlıyor. İçlerinden nispeten uyanık olan bir tanesinin, “tabi ya, Aventus bu…” demesiyle salonun tamamına yakını bu önermeye destek veriyor. Bunu duyan Karagöz’ün “tut bakayım şu sakalından Hacivat’ım, bana benzeyecek misin? Eğer ki benzemezsen her sakallıya dede demeyeceksin” sözleriyle, fısıltılar kahkahaya karışıyor.

Gölge Oyunu’nun ikinci perdesinde sedir ve meşe yosunu desteğinde yasemin hünerlerini sergiliyor. Yardımcı oyuncu görevini başarıyla üstlenen naif çiçek, Hacivat’ı “Aventus benzeri” olarak anılmaktan kurtarıp takım elbiseli jilet gibi bir beyefendiye dönüştürüyor. Artık oyunun adı, Hacivat: The Movie

fotoğraf: Tom Cairns

Oyun boyunca fark edilen paçuli ve meşe yosunu, Hacivat’a kararında bir keskinlik katıyor. İçeriğinde bolca yer aldığını düşündüğüm ISO-E Super de gün içinde belli aralıklarla parfümün kendini hissettirmesini, beklenmedik anlarda iltifat toplamasını sağlıyor.

Hacivat’ın bazında sanki vanilya ile yumuşatılmış, hafiften tatlandırılmış bir hava var. Eğer bu algıladığım ananas ise Jorge Lee’yi kutlamak lazım. Balzamik notalar olmadan böylesine kararında bir tatlılık yakalamak hiç de kolay değil. Sonlara doğru meyveler halen kendini hissettirirken odunsularla perde kapanıyor.

Hacivat, Nishane’nin artistik parfümeri açısından olgunluk dönemi eseri. Açılması zaman alan yoğun extrait konsantrasyonuna rağmen kullanıcısına keyifli bir deneyim yaratmayı başaran parfüm, serinin atom bombaları kadar fark edilir olmasa da kendini hatırlatan bir performansa sahip. Maskülen tarafa yakın olan Hacivat, çiçeksi yönüyle kadın kullanımına da çok uzak değil.
 

Sektörde safran ve süet deri kombinasyonuna Tuscan Leather, iris ve kakao ikilisine Dior Homme, pralin ve vanilyaya La Vie Est Belle yakıştırması yapıldığı kadar ananasın farklı kombinasyonlarına da Aventus yakıştırması yapılır oldu. Seleflerine benzeyen ürünlerin ticari olarak çıkış noktası genelde benzer olsa da özgünlükten ödün vermeden yalnızca ilham alanlar da yok değil. Hacivat, bahsettiğim ikinci grupta yer alan artistik yönü kuvvetli bir parfüm. Her yıl fuarlara damgasını vuran tasarımlara imza atan Nishane ile ne kadar gururlansam az!
© Gurme Kokular - Niş Parfüm Yorumları / Röportajlar / İzlenimler
Maira Gall