29 Ocak 2015 Perşembe

Bond No. 9 - New York Sandalwood

Heyecanla, sevdiğim dizilerin yeni sezonlarını bekliyorum. Bazıları halen ilk izleyişim kadar keyif verse de bazı bölümlerin “hikâyeyi uzatmak” adına çekildiğini düşünmekten alamıyorum kendimi. Kaba tabirle “geçmişin ekmeğini yemek” denir ya, işte o hadise…

Niş parfüm dünyasının en büyük oyuncularından biri olan Bond No. 9’ın açık ara en sevdiğim koleksiyonu New York Amber ve New York Patchouli gibi rotasyonumun vazgeçilmez parfümlerini barından New York Notes. Ünlü markanın geçtiğimiz yılın sonlarına doğru NYN’un yeni üyesi New York Sandalwood’u duyurmasıyla ve hem koleksiyonu hem de sandal ağacını seven parfüm meraklılarını heyecanlı bir bekleyiş sardı. New York Sandalwood’un tasarımcısının markanın ilk yıllarından beri çalıştığı ve 2003 yılında imza attığı Gucci Pour Homme (GPH I) dışında beğendiğim parfümüne denk gelmediğim Michel Almairac olması biraz endişelenmeme neden olsa da koleksiyona olan inancım heyecanımı dindirememişti.


Topraksı kuru bir açılışı var New York Sandalwood’un. Kök bitkiler ve acı bir sandal ağacı kokusuyla tatlı sert başlangıç yapıyor parfüm. Neye benzediğini düşünmemle şimşeklerin çakması bir oluyor. Santal 33 bu!

Bir diğer ABD kökenli niş parfüm evi olan Le Labo’nun çıktığı günden beri fazlasıyla tartışılan ve uç noktada parfümü Santal 33’un köşeleri yumuşatılmış, daha kullanılabilir hali olmuş New York Sandalwood. Karakteristik yapısıyla “ne zaman taklit edilecek” diye beklediğim parfümün benzerini Bond No. 9 gibi büyük bir markanın tasarlaması inanılır gibi değil... New York Amber, New York Musk, New York Patchouli ve New York Oud gibi markanın amiral gemisi tasarımlarının yer aldığı yüksek konsantrasyona sahip seriye yakışmayan bir ekleme New York Sandalwood.


Topraksı ve kuru başlayan New York Sandalwood, bir süre sonra kremsi bir hal alarak markanın süregelen “genele hitap” kriterini sağlayan formda gelişim göstermeye devam ediyor. Tek parfümde sandal ağacının birden fazla yüzünü gösteren bir tasarıma imza atmış Michel Almairac. Markadan beklendiği gibi kafa hissiyattan oldukça uzak, modern yapıda ilerliyor New York Sandalwood.

Ortalara doğru iyiden iyiye kremsi bir havaya bürünen parfüm, miskin de hissedilmesiyle biraz olsun New York Notes serisinin karakteristik havasını yakalamayı başarıyor. Ara sıra hissedilen kakule de tekdüze ilerleyen parfüme renk katıyor. Markanın isteği neydi bilinmez ama keşke baştan sonra bu çizgide, hatta biraz daha zengin bir tasarım olmasını beklerdim New York Sandalwood’un.

Extrait konsantrasyonunda olan New York Sandalwood, yüksek kalıcılık değerine sahipken maalesef fark edilirliği oldukça sönük. Tarz olarak serisindeki diğer parfümlerin gerisinde kalan Michel Almairac tasarımı maalesef performans olarak da tatmin edemiyor. Parfümün en başarılı bulduğum son fazını algılayabilmek içinse kullanan kişiye derin duygular beslemek gerekli!


New York Sandalwood sadece sandal ağacı meraklılarına önerdiğim, topraksı ve kuru başlayan, sonrasında kremsi bir havaya bürünen “ortalama” bir tasarım. Esinlendiği sandal ağacı kullanımının Le Labo - Santal 33 gibi bir öncüsü varken ya da kremsi sandal ağacı kullanımının Kilian - Sacred Wood veya Frédéric Malle - Dries Van Noten gibi örnekleri varken New York Sandalwood sadece koleksiyoncuları ve markanın sadık müşterilerini etkileyebilir gibi görünüyor.

25 Ocak 2015 Pazar

Jul et Mad - Amour de Palazzo

“Aynı kokunun Eau de Parfum’u var. Onu almanızı öneririm, daha kalıcı.”

Kalıcılık ve fark edilirlik kavramlarını tek boyuta indirgeyip salt konsantrasyon bazlı satış yapmaya çalışan parfüm uzmanlarının en güçlü silahlarından biridir bu cümle… Teorik olarak sıvının içerisindeki konsantrasyon oranı arttıkça vücutta kalma süresi uzasa da Eau de Parfum’un her zaman daha yüksek performans değerlerine sahip olduğu pratikte yanlış bir önerme. Bu noktada bilinmesi gereken iki önemli hadise var. Birincisi, neredeyse hiçbir marka kullanılan içeriği değiştirmeden (aynı parfümün iki farklı konsantrasyonu arasında bariz nota farklılıkları bile görülebilir) konsantrasyon değişiklik yapmayacağı. İkincisi ise yoğunlaşan konsantrasyon sonucu göreceli olarak azalan alkol miktarının, kokunun fark edilirliğini (çoğu zaman kalıcılık anlamında kullanılıyor) etkileyeceği. Sonuç olarak her zaman “daha fazla” olan daha iyi değil. Ne Eau de Cologne’lar var Eau de Parfum’lardan kalıcı, ne Extrait de Parfum’lar var birkaç saat içinde silinip giden…


Jul et Mad, Julien Blanchard ve Madalina Stoïca çiftinin isimlerini verdiği 2012 çıkışlı bir Fransız niş parfüm evi. Markalarına verdikleri isim gibi tasarımlarında da aşklarını anlatan çiftin imza attığı tüm parfümler Extrait de Parfum konsantrasyonunda ve uniseks kullanıma uygun olarak pazarlanıyor. Julien ve Madalina’nın Venedik’te başlayan aşk hikâyesinin tasvir edildiği Amour de Palazzo, hem kadın hem de erkek kullanımına uygun retro havası olan bir kompozisyon. Parfümü tasarlayan isim ise Amouage Memoir Woman ve Olfactive Studio Chambre Noir ile dikkatimi çeken Dorothee Piot.

Zencefil ağırlıklı baharatlarla açılıyor Amour de Palazzo. Soğuk bir günde giyilen kaşmir kazak misali insanın içini ısıtıyor. Etkileyici başlangıcın hemen ardından parfümün karakterini oluşturan amber ve hayvansı notalar hissediliyor. Aşkın tasvir edildiği Amour de Palazzo’nun ilk dakikaları bana göre gerçekten de ilk görüşte (koklayışta) aşk!

Ortalara doğru baharatlar geri çekilirken deri ve laden reçinesi (labdanum) amberi desteklemeye başlıyor. Eski kafa hissiyatıyla büyüleyen bir karışıma imza atmış Dorothee Piot. Amber ve castoreum un uyumunu takdire şayan tutturmuş potansiyeli yüksek parfümör. Lakin güzel bir yemek sonrası bir süre daha damakta kalan tadın keyfini sürmek istiyor insan… Sorun da tam burada cereyan ediyor.

7ml'lik Jul et Mad şişeleri - instagram.com/gurmekokular

Extrait konsantrasyonunda çalışmak her parfümörün harcı değil. Amour de Palazzo, koku güzelliği ve kalite olarak denediğim en iyi oryantal parfümlerden biri olsa da konsantrasyon hırsına kurban gitmiş bir tasarım. Yoğun konsantrasyonundan dolayı parfümün hapsolduğu görünmez bir duvar var. Böylesine saldırgan notalara sahip olup da daha az fark edilirliği olan bir parfüme denk gelmedim desem yeridir. Parfüm saatlerce tende kalıyor ancak hem fazla gelişim gösteremiyor hem de algılanabildiği mesafe ancak santimetreyle ölçülebilecek düzeyde.

Amour de Palazzo karanlık ve derin bir parfüm. Zaman zaman hissedilen odunsu notalar amber, laden reçinesi ve deri ile muhteşem bir uyum sergiliyor. 70’lerden kalma bir Guerlain ya da Chanel kokluyormuşçasına heyecanlandırıyor beni Amour de Palazzo. Çok kızıyorum Jul et Mad’e böylesine özel bir parfümü bu hale soktukları için! Gizemli yapısıyla ne de güzel bir gotik dönem parfümü olurmuş...


Amour de Palazzo, yüksek konsantrasyon hırsını bir kenara bırakırsak kalite ve koku güzelliği olarak favorilerim arasına girebilecek kadar özel bir tasarım. Gülü seven dikenine katlanır misali saat başı tazeleyerek kullandığım Amour de Palazzo, markanın tanımıyla ilk görüşte aşkın işlendiği bir kompozisyon olsa da bana göre aşkın yanında kibir ve hırsı da anlatan bir hikâye. Azı karar, çoğu zarar hadisesi…

19 Ocak 2015 Pazartesi

Gurme Kokular ve Nishane'den Hediye Çekilişi

Değerli parfüm severler,

Gurme Kokular yayın hayatına başlayalı neredeyse bir yıl oluyor. Gösterdiğiniz ilgi için sonsuz teşekkürler… Adettendir, doğum günleri hediyesiz olmaz! Bu vesileyle Nishane ile bir hediye çekilişi yapmaya karar verdik. Türkiye’nin ilk niş parfüm markası Nishane’nin Extrait de Parfum koleksiyonunu herkesten önce denemek için yapanız gerekenler çok basit;
facebook.com/gurmekokular adresinde yer alan görseli beğenmek ve paylaşmak
Gurme Kokular ve Nishane Facebook sayfalarını beğenmek/beğenmiş olmak

31.01.2015 saat 23.59’a kadar Facebook’ta yer alan görseli beğenip paylaşanlar arasında yapılacak çekilişte;
2 kişi 50 ml Nishane Extrait de Parfum (talihlilerin seçimleri yollanacaktır),
5 kişi ise serinin 16 parfümünün 2 ml deneme boylarını içeren Extrait de Parfum numune seti

kazanacaktır.

Bol şans!

Not: Kazananlar 02.02.2015’te açıklanacak ve elektronik posta yoluyla iletişim ve adres bilgileri (Türkiye içi) istenecektir.

18 Ocak 2015 Pazar

Instagram Hesabı

Yaz yaz nereye kadar... Web 3.0 teknolojisi bizi anlamaya çalışadursun, kokunun aktarımı ile ilgili bir teknolojiye hala sahip değiliz. O halde biraz görsel verelim! Bundan böyle paylaşacağım resimlerle Instagram'dayım...

instagram.com/gurmekokular


14 Ocak 2015 Çarşamba

Nishane - Extrait de Parfum Collection

“Adana’nın kebabı, Çorum’un leblebisi, Kütahya’nın çinisi, Afyon’un kaymağı, Amasya’nın elması, Van’ın kedisi, Bursa’nın kestanesi, İstanbul’un ise parfümü…“ şeklinde devam edebilseydi keşke cümle. Yine de belli mi olur, belki o günleri de görürüz...

Grasse, asırlardır parfüm endüstrisinin merkezi konumundaki Fransız şehri. Peki ya kökeni 16. yüzyıla kadar uzanan Osmanlı döneminde üretilen parfümlere sahip çıkılsaydı, güzel kokulara bu denli düşkün kültürümüzün de en önemli miraslarından biri haline gelemez miydi parfüm üretimi? Pek tabi gelirdi… Zararın neresinden dönsek kar değil midir?


Bugüne kadar süpermarket pazarına hitap eden markaların dışında gerçek bir parfüm markasına sahip olamadık. Büyük olasılıkla İstanbul da hiçbir zaman parfümü ile meşhur bir şehir olamayacak ama en azından bu topraklardan çıkan ve dünya pazarındaki güçlü rakiplerle boy ölçüşebilecek bir niş parfüm markamız var artık!

Nishane’nin sektöre atıldığı ilk zamanlarda yazdığım tanıtım yazısı markanın gelişimi hakkında birçok bilgiyi barındırdığı için tekrara girmeden, göğsümü kabartan ve içlerinden birkaçı çoktan günlük rotasyonuma girmiş olan Extrait de Parfum Collection hakkındaki düşüncelerimi aktaracağım.


Yeni bir marka için biraz fazla gibi duran 16 referanslı bir koleksiyon ile dünya pazarına açıldı Nishane. Her biri Extrait de Parfum konsantrasyonunda olan (%30 oranında parfüm) parfümlerin büyük çoğunluğu için ustaca harmanlanmış ve genel olarak performansı yüksek tasarımlar diyebilirim. Extrait konsantrasyonunda çalışmanın zorluklarının üstesinden başarıyla gelmiş, geniş yelpazede bir tasarıma imza atmış Nishane ekibi.

Her bir Nishane parfümünün İstanbul’dan ilham alan benzersiz birer hikâyesi var. Tıpkı şehrin kendisi gibi, kültürel farklılıklar harmanlanmış ve parfüm severlerin beğenisine sunulmuş durumda. Koleksiyonda yer alan her bir parfüm 1’den 16’ya kadar numaralandırılıyor. Serinin ilk parfümleri genel beğeniye hitap eden güvenli tasarımlarken, 9 numaradan başlayan kırmızı seri çiçeklerin yorumlandığı duygusal kompozisyonlardan oluşuyor. Siyah renkli son dörtlüde ise ortalık ciddi kızışıyor. Niş parfüm mü dendi? Tam yerindesiniz!


1. WŪLÓNG CHÁ, çok sevdiğim çay notası üzerine kurulu turunçgil deskteli ferah bir parfüm. Yaz gelse de doya doya kullansam dediğim şahane tasarım, koleksiyondaki favorilerimden biri. Heeley - Menthe Fraiche ve Parfumerie Generale - Harmatan Noir kafasında parfümlerden hoşlananların, Wūlóng Chá’yı sıcak havalarda baş tacı yapacağını düşünüyorum.

2. AMBRA CALABRIA tatlı amber ve bergamot hâkimiyetinde naif bir parfüm. Bergamot gibi uçucu bir notayı neredeyse Xerjoff’lar kadar uzun süre kompozisyona hapsedebilmiş Nishane. Tene yakın kalmayı tercih etse de özellikli bir turunçgil - amber parfümü arayışı varsa mutlaka denenmeli. Köşeli karakteri yontulmuş Bois 1920 - Sushi Imperiale olarak değerlendiriyorum Ambra Calabria’yı.

3. BOSZPORUSZ, boğazın nefis kokusunu sadece deniz havasıyla değil, bütün olarak yosunuyla bile ele alan ferah bir parfüm. İtalyanlar fabrika gibi deniz temalı parfüm yaparken üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizden de tarzın büyük oyuncuları olan Heeley - Sel Marin, Profumi del Forte - Tirrenico ve Il Profvmo - Aria di Mare’ye rakip bir tasarım var artık. Parfümün başları deniz yosunu dolayısıyla biraz zorlayıcı olsa da bir süre sonra hissedilen koku tek kelimeyle harika. Performans olarak da rakiplerine fark atacak bir tasarım Boszporusz.


4. PASIÓN CHOCO seride beni derinden etkileyen iki parfümden biri. Etraf birbirinin kopyası tatlı parfümlerden geçilmezken Pasión Choco, çarkıfelek meyvesi desteğinde şahane bir gourmand. Kahve, karamelize greyfurt ve bitter çikolata desem yeterince iştah açar mı? Yüksek performans değerleri ve harman kalitesiyle başyapıt düzeyindeki bir parfüme imza atmış Nishane.
  
5. SANTALOVÉ ylang ylang ve vanilya desteğinde etkileyici bir sandal ağacı parfümü. Başlarda parfümün karakterini ylang ylang oluştursa da ortalara doğru hikâyeye dâhil olan sandal ağacı hakimiyeti ele geçiriyor. Feminen hissiyatıyla serinin en net tasarımları arasında Santalové.

6. SPICE BAZAAR, Kapalı Çarşı’dan ilham alan zengin bir baharat parfümü. Ortalara doğru derinliği artan ve ilgi çekici hale gelen parfüm, Amouage tarzı baharat kullanımı ve kültürel yansımalarıyla serinin öne çıkan tasarımlarından biri. Yabancı konuklara verilecek yeni hediye artık belli!


7. MÚNEGU ilk denediğim andan bu yana favorim olan Nishane parfümü. Genel beğeniye hitap düzeyi yüksek olmasa da paçuli sevenlerin baş tacı yapacağı, odunsu notalarla desteklenmiş usta işi bir kompozisyon. Doğru pazarlama aktiviteleri ile tarzında zirveye oynaması kaçınılmaz. Birkaç ay önce şöyle yazmışım: “Bir de paçuli tabanlı parfümleri var ki, son yıllarda denk geldiğim en başarılı parfümlerin arasına kafadan girer, imza parfümü olur!”

8. SULTAN VETIVER bergamot ve portakal çiçeği ile desteklenmiş ferah bir vetiver yorumu. Ortalık vetiver parfümünden geçilmediği için, vetiver temalı bir parfümün benden geçer not alması için oldukça özgün olması gerekiyor. Bu nedenle Sultan Vetiver bana göre sadece yüksek kalitede bir vetiver parfümü…

9. TUBERÓZA, geniş koleksiyonlarda kullanmayanı dövdükleri (!) nota olan sümbülteber etrafında dönen temiz bir çiçek parfümü. Parfümü pazardaki rakiplerine kıyasla farklı bulmasam da kadın kullanıcılardan tam not aldığını belirtmem gerekir. Test ekibime (itiraf ediyorum, iş arkadaşlarım) selamlar ;)


10. DUFTBLÜTEN tam bir zaman makinası. Hem 80’li yılların şiprelerinin hem de günümüz tütsülü çiçek parfümlerinin aynı potada harmanlandığı yenilikçi bir tasarım. Keskin osmanthus ve meşe yosununun ise hiç mi hiç şakası yok!

11. VJOLA’yı hüzünlü iris olarak tanımlıyorum. Menekşe, müge ve vanilya desteğinde ruh haline göre kullanılacak bir parfüm Vjola. Özellikli tasarımlara imza atmanın zor olduğu bir tarzda dikkat çekeceğine inandığım bir çiçek yorumu yapmış Nishane.

12. ROSA TURCA serinin miras taşıyıcıları arasında. Isparta gülünün kullanıldığı Rosa Turca, beni cezbeden bir gül parfümü olmasa da özellikle Avrupa’lı parfüm severlerin beğenisine hitap edecek bir kompozisyon. E bu topraklardan çıkan parfüm evinin de gül parfümü olmazsa olmazdı!

13. SUÈDE ET SAFRAN, Tom Ford - Tuscan Leather’ın açtığı yoldan ilerleyen safran destekli bir süet deri parfümü. Tarzı sevenler için Extrait konsantrasyona sahip Nishane yorumunun ilginç bir deneyim olacağını düşünüyorum.

Extrait de Parfum koleksiyonundaki tüm parfümlerin yer aldığı numune seti

14. PACHULÍ KOZHA derin ve cüretkâr bir tasarım. Deri, tütsü ve paçulinin balla harmanlandığı, deyim yerindeyse cinsel içerikli bir parfüme imza atılmış. Maison Francis Kurkdjian - Absolue Pour le Soir’ın yeni rakibi belli! Dikkatli kullanmak gerekiyor ;)

15. MŪSĪQÁ OUD, odunsu notalarla desteklenmiş gerçek bir oud parfümü. Pazardaki sentetik oud kullanımının aksine, son derece kaliteli ve yoğun bir oud parfümüne imza atmış Nishane. Dipten gelen amber ve safran da kompozisyonu daha da ilgi çekici hale getiriyor. Birbirinin aynı oud yorumlarından bıkmış usanmışken ilaç gibi geldi Mūsīqa Oud.

16. AFRIKA-OLIFANT için saldırmaya hazır bir hayvan desem korkar mısınız? Serinin en zor parfümü, kirli açılışını atlattıktan sonra kedi kadar uysal ve onun kadar nankör. Hem çekingen hem de küstah! Mona di Orio - Cuir, Masque - Montechristo ve Histoires de Parfums - 1740 tarzındaki kirli parfümlerin artık yeni bir suç ortağı var...


NOT: Nishane’nin 16 parfümlük yeni koleksiyonu, 50ml Extrait de Parfum formatında şubat ayı içerisinde Harvey Nichols İstanbul ve Ankara’da düzenlenecek lansmanlarda satışa sunulacak. Belki de herkesten önce Gurme Kokular okuyucuları Nishane parfümlerini test etme imkânı bulur ;) Facebook sayfasını takipte kalın…

© Gurme Kokular - Niş Parfüm Yorumları / Röportajlar / İzlenimler
Maira Gall